KİTAP ADI

KUR’AN-I AZîMÜŞŞÂN SÜNNET-İ NEBİYYİ ZÎŞÂN

YAZAN ÜSTAD-I ÂZAM HALLİ MÜŞKÜLAT SEYYİD HİKMET TUZKAYA

TAKDİM

Cenab- Hak şöyle buyuruyor : Mealen “Kim Peygambere itaat ederse, muhakkak Allah’a itaat etmiş olur. Kim de yüz çevirirse, bu seni üzmesin. Zira seni onlara koruyucu ve gözetici göndermedik (ancak tebliğ için gönderdik).(Nisa Suresi 80. Ayet)

Nebiyyi Zîşân efendimiz şöyle buyuruyor: “Kim bana itaat ederse Allaha itaat etmiş olur, bana isyan eden de Allah’a isyan etmiş olur.” (Buhari Ahkam1)

Yapılması istenilenlerin ve yapılmaması istenilenlerin mutlak bildirimine emir denir. Emre icabet ederek gereklerini ifâ etmeye yerine getirmeye de itaat denir. Kayıtsız ve şartsız itaat ahdinde bulunmaya iman denir. Nimetler hazinesi dini islama girerken söylenen kelime-î şehadet veya kelime-î tevhid, Allah’a ve O’nun son peygamberi Muhammed A.S’a kayıtsız ve şartsız itaat ahdidir. Bu da islamî iman olmaktadır.

Allah-u Tealaya itaat Kur’an-ı Azîmüşşân’ın ahkamına hükümlerine icabet etmek bunlarla amel etmektir. O’nun Rasulü Muhammed A.S’a itaat etmek, Peygamber efendimizin yaşantısını ihata etmiş sünnetine uymak ve uygulamakladır. Çokça Hadisi şeriflerde Allah’ın kitabı Kur’aı Kerim ile Rasulullahın sünnetinin kıyamete kadar birbirlerinden ayrılmayacağı haber verilmektedir.

Veda hutbesinde bu hususlarda Peygamber efendimiz ümmetine şöyle nasihat etmişlerdir: “Ey müminler! Size iki emanet bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldığınız takdirde bir daha asla yolunuzu şaşırmazsınız. Bunlar Allah’ın kitabı Kur’an’la peygamberinin sünnetidir”

Allah’ın kitabı Kur’an’la Peygamber efendimizin sünnetinin islâmın temel esası olduğu iman esasında bile ilahi iradeyle bir nevi nakşedilmiştir.

Kelime-i Tevhid 24 harften müteşekkil olup 12 harfi: La ilahe illallah; 12 harfi de Muhammedun Rasulullah’tır.

Belki de son müceddid olan bu güzide kitabın müellifi; münkirlerin inkârından, fâsıkların fıskından, münafıkların nifâkından, cahillerin cehaletinden ve diğer ehli imanı yoldan çevirenlerin zarar ve taarruzlarından böylelikle himaye edecek, istifade eden tâliplilerini hüsnü hal ve istikamette daim kılacaktır.

İslâmiyetteki ilk emri ilahi “Yaratan Rabbinin adıyla oku!” emridir. Bu mü’minin ilme ermesinde belki de başlıca en ziyadece gözetmesi gereken hususun, okumak olduğunu göstermektedir. Kişi okuduğunun önce mûteber bir eser olduğuna bakmalı, okumak bahsinde ise okuduğunun zihninde ve kalbinde yer tutması için az da olsa bu ameli yani okumayı hayatının her gününe yer etmelidir. Bunun da belki de asgari olanı her gün 20 sahife okumaktır. Bir kitap bitirildikte bunun zihinde pekişmesini sağlamak için aynı kitabı araya başka bir kitap okuması dâhil etmeden ikinci kez baştan sona okumak gereklidir. Bunlar zaruri olan usullerdendir. Gönüllere sürur, kalplere huzur, zihinlere şifa menbâı olan bu kitapta özetle;

Kuran bütün ilimlerin kaynağıdır, Kuran üzerine ilmi çalışmalar, Kurandaki ilimlerden bazıları,

Yabancıların Kuran hakkındaki görüşleri, Peygamberimizin hilye ve şemâili şerifleri,

Peygamberimizin yüksek ahlâkı, Zikir, peygamberimizin Allah’ı zikredişi ve zikir çeşitleri, Sünnetin önemi

Ve çok daha fazlası mevcuttur. Böylesi eserler ağırlığınca som altından dahi daha kıymetlidirler. Cenab-ı Haktan Ümmeti Muhammedi bu vesile ile sahili selamete dünya ve ahiret kurtuluşuna erdirmesini niyaz ederiz. Hidayet ve Tevfik ise ancak Allah’ı Azîmüşşândandır.

Hicri:11Rebiülevvel1428; Rûmî: 30Mart1423, Miladî: 30Mart2007 Kâtip Medineli MUHAMMET