YA SEYYİD-ÜL MÜRSELİN
Feth olundu tekbirlerle Mekke, bir mübarek günde
Huzur buldu beşeriyyet, dağlar taşlar geldi vecde
Zuhur etti fecr-i sâdık beklenen gün doğuyor
Yıkılsın artık putlar Rasulullah geliyor
Ağdı küre, koptu feza, dalgalandı Ahmediyet
İndi yere denseseza, ezeliyet ebediyet
Mahzun olmuş Mekke şehri O’na selam arzu ediyor
Gârı Hîra, Cebeli Nûr Muhammed'im geldi diyor
Uyarırdı kâinatı yavaşça bir gülümsese
Aşkın yüce mabedinde kıble olmuş O, herkese
Budur O ki davetçisi İbrahimler, İsmailler
Divan durur huzurundan Mikailler, Cebrailler
Konulmuş ten levhasına Yaratan’ın şâheseri
Varsa ancak kendisidir “O” incinin bir benzeri
Bir güzel ki güzellikler, güzelliği O’ndan almış
Gülümseyen cemâlini Cemâlullah seyre dalmış
Şems-i hidayet zuhûr etti ezeldeki nûr içinden
Duymuş seher bülbülleri ağlıyor sevincinden
Ey gönlümün nâmeleri, uçanlara uçun gidin
Muhammedim ravzasına selamımı siz arz edin.
ÜSTÂD-I ÂZAM